Hesiodos’a göre Titan soyundan olan İapetos ve Okeanos’un kızı Klymene’den dört erkek çocuk doğar. Bunlar Atlas, Prometheus, Epimetheus ve Menoithios’tur. Her birinin yazgısında, Zeus’un gazabına uğramak vardır. Menoithios ve Atlas, Zeus ve Kronos arasındaki mücadelede Kronos’tan yana oldukları için cezalandırılırlar. Atlas, gök kubbeyi omuzlarında taşımak zorunda kalır, Menoithios ise kendini beğenmişliği ve kabalığı yüzünden Zeus tarafından Erebos’a gönderilir. Akıl yönünden üstün olan Prometheus’un zıttı olarak karşımıza çıkan Epimethius, Zeus’un insanların başına saldığı felaketlerde önemli bir role sahiptir.
Prometheus’a gelirsek, Yunan mitolojisindeki özgün yerini almasının sebebi insan-tanrı ilişkisi bağlamında tarafını insandan yana alması söylenebilir. İsminin anlamı “önceden gören”dir. Akıl yönünden üstün olan bu Titan, Zeus için büyük bir tehdit kaynağı olmuştur. Hesiodos’un Thegonia adlı metninde yazanlar ile devam edelim:
O sıralar Prometheus kocaman bir öküzü masaya getirdi.
Amacı Zeus’u kandırmaktı.
Öküzün bir yarısı yağlı etler ve bağırsaklardan oluşuyordu.
Diğer yarısındaysa kemikler vardı.
Kalın derinin altındaki beyaz etler
Yağların altına güzelce saklanmıştı.
Sonra Zeus şöyle dedi Prometheus’a:
“Soylu Ispetos’un oğlu.
Hiç de adil bir bölüşümde bulunmuyorsun.”
Akıllı Zeus böyle konuşarak alay ediyordu.
Sinsi Prometheus ise hafifçe gülümseyerek kurnazlığını
Saklamaya çalıştı.
Şöyle dedi: “ Ey ulu Zeus!
Yüreğinden geçen hangi parçaysa al.”
Bunları söylemişti sinsi Prometheus.
Ama Zeus anlamıştı onun niyetini.
Ardından ölümlüleri
Yenmek için bir plan hazırladı.
Öküzün beyaz yağlarını ayırdı elleriyle.
Sadece kemikleri görünce
Kızgınlığı iyiden iyiye arttı.
Prometheus’un sinsi planı ortaya çıkmıştı.
Prometheus’un insanlardan yana olan bu iyiliği, Zeus’un insanlara karşı olan nefretini arttırır. Zeus, insanları ateşten yoksun bırakarak cezalandırır. Fakat insanları seven, onların yanında yer alan bu inatçı Titan pes etmez. Olympos’a çıkarak bir kamışın içine saklar ateşi. Sakladığı ateşi alır insanlara götürür. İnsanların arasında parıldayan ateşi gören Zeus çok sinirlenir. Çalınan ateşe karşın bir sıkıntı salar insanların üzerine. Bu sıkıntı dünyalar güzeli Pandora’dır. Pandora konusunu ayrıca ele almakta fayda var.
Prometheus ise bu iyiliğinin bedeli olarak çok büyük bir cezaya çarptırıldı. Zeus onu zincirlerle kayaya bağlayarak karaciğerini bir kartala yedirtti. Kartal yedikçe, karaciğer büyüyordu. Prometheus’un zekası bile onu zincirlerden kurtaramadı. Fakat bir gün Zeus, geleceği bilen Prometheus’un yardımına ihtiyaç duyduğu için onun cezasını bitirmek zorunda kaldı. Çünkü Prometheus, Zeus’un soyundan gelecek olan bir çocuğun onu tahtından edeceğini biliyordu. Zeus bu kadının kim olduğunu öğrenip, başına dolaşan bu tehlikeyi savuşturmak adına, Prometheus’u serbest bıraktı. Prometheus’un bu yaptığından pişman olmadığını Aiskhylos’un Zincire Vurulmuş Prometheus kitabında şu sözlerle anlıyoruz:
“Ama neler söylüyorum, her şeyi önceden bilmiyor muydum?
Hepsini biliyordum başıma geleceklerin.
Ama ben biliyordum başıma gelecek olanı:
Bile bile, isteye isteye suç işledim.
Payıma düşeni gönül rahatlığıyla taşımalıyım.”
Her şeyi önceden gören bu zeki Titan, elbette başına geleceklerin farkındaydı. İnsanların tarafını tutan, Zeus’un gücüne karşı durabilen, bu cesaretli halleri ile ayrı bir yere sahip oldu. Pek çok sanatçı bu konuyu resimlerine yansıtmıştır. Yaptığı iyiliğe rağmen, Zeus yüzünden acı çekenlerden biri olan Prometheus’un konu edildiği resimlere bakalım:
KAYNAKÇA:
Hesiodos- Tanrıların Doğuşu
Bedrettin CÖMERT- Mitoloji ve İkonografi
Aiskhylos- Zincire Vurulmuş Prometheus
Mitoloji nedir/nasıl ortaya çıkmıştır konulu yazımı okumak isterseniz: