Hüseyin Avni LİFİJ

Öğrencilik hayatında babasının tüm karşı çıkışlarına rağmen, resim sanatı ve anatomi üzerine pek çok eğitim almıştır.1906’da Ayasofya Camii’nde çalışmalar yapan Mimar Henri Prost ile tanışır. Prost, Hüseyin Avni Lifij’in batılı gençlere benzer halinden ve Fransızca’yı düzgün konuşmasından ve daha sonra gösterdiği resim çalışmalarından çok etkilenir.  Lifij, Fransızca öğretmeni İskender Ferit ve Henri Prost’un önerisi ile, resimlerini Osman Hamdi Bey’e gösterir. Osman Hamdi Bey, Avni Lifij’in otoportresini çok beğenir ve onun iyi bir eğitim alması için Paris’e gitmesini ister.Avni Lifij’in, Paris’e gitmesinde öncülük eden kişi Veliaht Abdülmecid Efendi olur. 1909 yılında Paris’e giden Hüseyin Avni, 26 Şubat 1909’da l’Ecole Nationale Speciale des Beaux-Arts’tan bir belge alarak Fernand Cormon atölyesinde resim çalışmalarına başlamıştır. 1912 yılında savaş sebebi ile ülkeye dönen Avni Lifij, aldığı eğitimler ile yeni sanat akımlarıyla ilişki kurarak kendi stilini geliştirmiştir.  Avni Lifij, Abdülmecid Efendi ile sonraki yıllarda beraber resim çalışır. Lifij, Abdülmecid Efendi’nin Bağlarbaşı’ndaki köşkünün içindeki çeşmebaşı fresk resminin yanı sıra halifeliğinin ilanından sonra Kadir Gecesi Alayı, Biat Merasimi ve Huzur Dersi tablolarıyla, onun Paris’e gitmesini sağlayan Abdülmecid Efendi’ye minnettarlığını belgeleyen eserler yapar.1

Huzur Dersleri, Avni Lifij,Yağlıboya.

Avni Lifij, 1912’de yurda dönüşünden, 1914’e kadar İstanbul Sultanisi’nde (İstanbul Lisesi) resim ve 1915’te de Kandilli İnas Sultanisi’nde (Kandilli Kız Anadolu Lisesi) Fransızca dersleri verir. Avni Lifij, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Gazetesi’nin 7 Nisan 1912 tarihli 11. Sayısında “Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Küşadı Musammem Galeri için” başlıklı yazısıyla sanat tarihimizin ilk eleştiri metinlerinden birini kaleme alır. Avni Lifij, 1913 yılında Kadıköy Belediye Dairesi Müdürü Celal Esat (Arseven) Bey’in teklifi ile, belediyenin yeni binası için bir tablo çalışır. Belediye Faaliyeti/ Kalkınma isimli bu büyük tablo (173.5 x 505 cm), bir Türk ressam tarafından çalışılmış en büyük kompozisyondur ve halen İstanbul Resim ve Heykel Müzesi koleksiyonunda yer almaktadır.Osmanlı Ressamlar Cemiyeti üyeleri, 1916 senesinde Galatasaraylılar Yurdu’nda 49 sanatçının bulunduğu 190 eserle ilk görkemli sergilerini açarlar.Sanat tarihimize Galatasaray Sergileri olarak geçmiş olan bu sergiler, 1917 senesinden sonra, Galatasaray Mekteb-i Sultani binasında, her Temmuz-Ağustos aylarında açılır ve 1951 senesine kadar aksamadan devam eder. Savaş resimleri yapılması amacı ile 1917 senesinde kurulan Şişli Atölyesi’ne Avni Lifij bizzat katılmamıştır. Fakat “Harp Resimleri ve Diğerleri” sergisinde 20 eseri bulunmuştur. Avni Lifij, 1918 senesinde Orient Litteraire’nin idare kısmında ilk kişisel sergisini açmıştır.Avni Lifij’in üç eseri ile katıldığı 4. Galatasaray Resim Sergisi’nde resimlerinden biri olan Nef’i Devrinden Bir Sahife (94 x 160 cm), Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından satın aldırtılır ve halen Cumhurbaşkanlığı Sanat Koleksiyonu’nda yer almaktadır.

İstanbul’un işgal altında olduğu yıllarda, bir taraftan da sağlık sorunlarıyla uğraşan Lifij, Türk Ressamlar Cemiyeti üyesi ve Galatasaray Sergileri’ni organize eden bazı eski arkadaşlarından uzaklaşır, Ruhi Bey, Ali Sami (Boyar), İbrahim Çallı ve Hikmet Onat’la Çemberlitaş’ta kurulan Serbest Resim Atölyesi’nde resim dersleri verir, onlarla ortak sergilere katılır.Yeni devlet ve başkentin ilanıyla birlikte, sanat hayatımızda da yeni başlangıçlar arzulanmaktadır. Türk Ressamlar Cemiyeti tarafından düzenlenen Birinci Ankara Resim Sergisi’nde Lifij’in iki eseri vardır: Erkan-ı Harbiye-i Umumiye Reisi Fevzi Paşa Hazretleri ve Nef’i Devrinde bir Sahife.

Türk resminin “öncü modern” fırçası olarak ünlenen Avni Lifij, ressamlığın dışında fotoğrafçılık, yazarlık/eleştirmenlik  gibi sanat alanlarında da büyük başarılara imza atmıştır. Avni Lifij, çektiği fotoğraflarla Mustafa Kemal ATATÜRK’ü de ölümsüzleştirmiştir.

  Hüseyin Avni Lifij’in Ankara’da çektiği Atatürk fotoğrafı, Sirel Koleksiyonu.

Ömrünün en verimli çağında, 2 Haziran 1927 günü hayata veda eden Avni Lifij, Eyüpsultan’da toprağa verilir. Ressam arkadaşı Elif Naci “Avni Lifij, sanat, ahlak ve fazilet olarak heykeli dikilecek adamdı” cümlesini kurmuştur.

  Simgeci bir yaklaşımla yaptığı lirik resimleriyle tanınan Lifij, döneminin ressamları arasında entelektüel kişiliğinin yanı sıra, güçlü bir desen ve renk ustası olarak önce çıkar. Resimlerinde parlak bir ışık yerine akşamüstü görüntüsünü tercih etmiştir. Yağlıboya tablolarında kırmızı, turuncu ve sarının tonlarını sıkça kullanmıştır. Böylece anlatımı güçlendirmiştir, kendi tarzı ile hemen her resminde şiirsel bir atmosfer yaratmıştır. 

Karagün, Avni Lifij, Tuval Üzerine Yağlıboya.

Karagün, Anadolu’nun sömürgeci kuvvetler tarafından işgalini ele alır. Tablo, 93×118 cm ölçülerinde, yağlıboya tekniği ile yapılmıştır. Tablo, Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde yer almaktadır.

   “Kara” aydınlıkları yok eden, hüzün, sıkıntı ve ölümü akla getiren bir isimdir. Bu eserde ülkemizin savaş zamanı yaşadığı kara günler ele alınmıştır.  Eserde beşik ve kilim Anadolu sanat anlayışını yansıtmaktadır. Arkadaki dağlar ile resme derinlik katılmıştır. Öndeki cansız yatan kadın, resmin ana figürüdür. Etrafındaki figürler resmi tamamlayan ögeler olmuştur. Yıkılmış olan evler, cami minaresi, savaş döneminde yaşanan tüm acıları gözler önüne seren gerçekçi bir yaklaşım olmuştur. Öndeki kadın yarı çıplaktır, kıyafetlerinin yırtıldığı ve büyük ihtimalle tecavüze uğradığı hissini yaratmaktadır. Kadın, göğsünden vurulup öldürülmüştür. Elleri arkasından bağlanmıştır ve bu görüntü işkence gördüğünü gösterir. Anadolu kadını her zaman namusunu korumak istemiştir ve bu eserde kadının maruz kaldığı işkenceler düşmanın verdiği manevi zarara da örnektir. Arkasında beşiğin üzerinde yatan cansız bebek figürü bu kadının anne olduğunu düşündürür. Bebeğin ölü oluşu ülkenin gelecek neslinin yok edilmek istendiği inancına yapılmış bir göndermedir. Beşiğin başında duran kartal figürü ve arkadan gelmeye devam eden kartal sürüsü bize düşmanları hatırlatır. Avni Lifij, pastel tonlarını tercih etmiştir ve eserde renk uyumu vardır.

 1 “Lifij, resim sanatında olduğu gibi, bu sanatın dışında da çok yönlü idi. Sanatçının, aynı zamanda, genelde iyi bir gözlemci, usta bir fotoğrafçı, güçlü bir yazar, çok ileri görüşlü bir düşünür ve tam anlamı ile bir aydın olduğunu gösteren yeterince belge elimizde bulunmaktadır.” Prof. Şazi Sirel, Avni Lifij Poşadlar, s. X.

KAYNAKÇA:

LİFİJ, Avni, Sanat Yazıları, Kırmızı Kedi Yayınevi, İstanbul 2019.