Pygmalion & Galatea, Ernest Normand,1886.

Bu mitolojik hikâye güzelliğin ve aşkın tanrıçası Venüs’ün toprakları olan Kıbrıs’ta geçer. İçinde aşk olan mitolojik anlatıların olmazsa olmazıdır Venüs. Hikâye, Ovidius’un Metamorphoses adlı eserinde karşımıza çıkar. Eserde Galatea adı geçmez. Bir deniz perisine (nympha) ait olan Galatea ismi daha sonraları eklenmiştir.

Pygmalion, kendine uygun bir eş bulamayan, alçakgönüllü bir yontu sanatçısıydı. Yaşadığı yerdeki kadınlar Venüs’e saygısızlık göstermiş, tanrıçanın gazabına uğramışlardı. Pygmalion, sonra kadınsız yaşamaya karar verdi.  Kendine fildişinden bir yontu yaptı. Ardından bu yontuyu benzersiz bir kadın biçimine soktu. Ne yazık ki yaptığı bu heykele âşık oldu. Ovidius eserinde şöyle bahseder Pygmalion’un aşkından:

…Tutuşmuş gönlü Pygmalion’un, dayanamaz olmuş.

Sık sık sarılır, kucaklar, öperdi bu yontuyu,

Bir fildişi olduğunu düşünmezdi bile,

Öper, söyler söyleşir karşılık beklerdi ondan.

Eli el, kolu kol sanır okşardı,

Parmağıyla dokunsa, incinir üzülür diye korkardı.

Bir olur yakınlık, bir olur ondan karşılık umardı…

Bir gün Venüs’ün kutsal günüyken, Pygmalion adaklar adadı ve tanrılara şöyle bir duada bulundu:

…Siz tanrılar,

Bir kadın verin bana, elinizden gelir bu,

Benzesin bu fildişi kadına, onun gibi olmasın,

Yardımcım olsun…

Venüs duydu diğerlerinden farklı olan bu duayı. Aşkın tanrıçası, güçlü bir aşkın çaresizliğini hissetmişti bu duada. Pygmalion evine dönüpte her zamanki gibi sevgilisine sarılıp onu öptü. En son öpücükte ürktü. Çünkü heykelin dudakları sıcaktı. Dışarıdan vuran güneş ışığından mıdır diye düşünüpte heykelin yüzüne baktığında gördü gülümseyen, yanakları al al olmuş sevgilisini. Bileklerine dokundu, kalp atışını hissedebiliyordu. Canlanmıştı Pygmalion’un yapıtı. Bir oğulları oldu adını Pafos koydular.

Plastik sanatlar ve edebiyat dünyasında pek çok kez konu olan Pygmalion ve Galatea’nın hikayesini tablosuna en güzel yansıtanlardan biri hiç şüphesiz Jean- Léon Gerome’dir. Sıklıkla tarihi ve mitolojik konuları resimlerde kullanan Gerome, bu konuyu da birçok farklı tabloda kullanmıştır.

Pygmalion & Galatea, Jean-Léon Gerome,1890.

Bu eserde Pygmalion’un duası kabul olmuştur ve Galatea canlanmaya başlamıştır. Arkada aşkın tanrısı Eros okunu fırlatmaya hazırlanmaktadır.

Pygmalion & Galatea, Jean- Léon Gerome, 1890.​​

Bir önceki resimde karakterlere arkadan bakıyorken, sanatçı bu eserini seyirciye farklı bir açıdan sunmuştur.

The Artist and His Model( Sanatçı ve Modeli), Jean-Léon Gerome, 1894, Haggin Museum.

Sanatçının bu tablosunda Pygmalion diğer eserlerdekine oranda daha yaşlı gösterilmiştir. Eserde, Pygmalion, özverili bir şekilde heykelini yapmaktadır.  Arka planda yer alan tabloda sanatçının bu konuyu ele aldığı diğer tablosu yerleştirilmiştir.

Working in Marble(Mermerde Çalışmak), Jean-Léon Gerome, 1890,Dahesh Museum of Art.

Diğer eserden çok farklı olmayan bu eserde yine Pygmalion’un, heykelini yaparken resmedildiği görülmektedir. Bu eserde de arka planda yer alan tabloda konunun ele alındığı başka bir eserinin yerleştirildiği görülür.  

Solda: Sanatçı ve Modeli adlı eserde arka planda yer alan Pygmalion & Galatea, Sağda: Working in Marble adlı eserde arka planda yer alan Pygmalion & Galatea tablosu.

Jean- Léon Gerome dışında pek çok sanatçının bu konuyu resme taşıdığı görülür bunlara örnek olarak aşağıdaki eserleri verebiliriz.

Pygmalion & Galatea, Anne-Louis Girodet de Roussy-Trioson,1819, Louvre Müzesi.
Pygmalion & Galatea, Louis Jean François Lagrenée, 1781,Detroit Institute of Arts.
Pygmalion & Galatea, Louis Gauffier,1797,Manchester Art Gallery.